Sesli kitapların büyülü dünyasına adım at.
Kurgu Dışı
Ziya Gökalp, Türk sosyolojisinin kurucusu ve Türk milliyetçiliğinin en önemli düşünürlerinden biridir. O, “bedenimin babası Ali Rıza Efendi, hislerimin babası Namık Kemal, fikirlerimin babası ise Ziya Gökalp’tir” sözünü sarf eden Atatürk’ün en fazla etkilendiği kişiler arasındadır.
Gökalp ve onun neslinin birçok aydını için 'Osmanlı' saltanat ve baskıyı ifade eden bir kelimeydi. Gökalp Osmanlılık ile Türklüğü birbirine karşıt, ayrı kategoriler olarak konumlandırmıştır.
Gökalp’ın anlatımına göre, medeniyet, usul vasıtasıyla meydana getirilen müesseselerin toplamıdır. Hars ise usul vasıtasıyla vücuda getirilmeyen, ilham aracılığıyla kendi kendine meydana gelen müesseselerin toplamıdır. Gökalp’a göre, bir medeniyet, çeşitli milletlerin ortak malıydı. Her medeniyet, mutlaka beynelmileldi. Medeniyetin, her millette aldığı özel şekillere de hars adı verilirdi.
Ziya Gökalp Türk Medeniyeti Tarihini üç devre ayırarak incelemiştir:
1. Eski devir; Türk kavminin ortaya çıkışından Türklerin İslam dinine girdiği zamana kadar. 2. Orta devir; İslam dinine girmesinden, Batı Medeniyetinin kabulüne kadar. 3. Yeni devir; Batı Medeniyetinin kabulünden o güne kadar.
Gökalp’ın bu tasnifi ondan sonra da kullanılan pratik ve düşünce üretebilmeyi kolaylaştıran bir şemadır. Türk tarihinin bir bütün olarak ele alınması ve İslâmiyet’ten önce, İslâm medeniyeti tesirinde ve Garp medeniyeti etkisinde olmak üzere üç devre ayrılarak incelenmesi fikrini ortaya koyan odur.
Gökalp’ın yaşadığı yıllar Osmanlı devletinin sürekli toprak kaybettiği, ölüm, açlık, sefalet ve korkunun hüküm sürdüğü senelerdir. Balkan savaşları, Birinci dünya savaşı ve Millî Mücadele dönemlerine kadar uzanan süreç tasavvuru dahi mümkün olmayan acılarla yüklüdür.
Gökalp, Batı Avrupa’da ortaya çıkan tarihi ve toplumsal gelişmeler ile Doğu toplumları ve Osmanlı devletini sosyal bilimler, tarih ve sosyoloji biliminin ona kazandırdığı bakış açısı ile kavramaya ve çözüm bulmaya çalıştı. Yıllarca politik olarak birbirleriyle çatışan üç akımdan Batıcılık, İslamcılık ve Türkçülük hareketlerinin taraftarlarının çatışma değil, uzlaşma noktalarına yoğunlaşarak bu üç akımı telif etmeye çalıştı. “Türkleşmek, İslamlaşmak ve Muasırlaşmak” adlı eserinde bu fikirlerin ana unsurlarının ortalama Türk insanında ve kültüründe iç içe yaşadığını ve bu değerlerin ayrıştırıcı olmadığını ve olmaması gerektiğini savundu ve bu değerlerin birleştirici noktalarına vurgu yaptı.
© 2025 Sesle Kitap (Sesli Kitap): 9786255578471
Çeviren: Yusuf Yağmur (Günümüz Türkçesi'ne çeviren)
Yayın tarihi
Sesli Kitap: 30 Mayıs 2025
Etiketler
Kids mode
Çevrimdışı modu
İstediğin zaman iptal et
Her yerde erişim
Sınırsızca dinlemek ve okumak isteyenler için.
1 hesap
Sınırsız erişim
İstediğin zaman iptal et
Sınırsızca dinlemek ve okumak isteyenler için.
1 hesap
Sınırsız erişim
İstediğin zaman iptal et
Hikayeleri sevdikleri ile paylaşmak isteyenler için.
2 hesap
Sınırsız erişim
İstediğin zaman iptal et
Hikayeleri sevdikleri ile paylaşmak isteyenler için.
3 hesap
Sınırsız erişim
İstediğin zaman iptal et
Türkçe
Türkiye